not: Bu kitaplar benim bu blogu oluşturma tarihinden itibaren (2008 sonu) okuduğum, okumaya başladığım kitaplardır. Önce okuduğum kitaplar burada yeralmaz.
25 Aralık 2008 Perşembe
Yahudi Tarihi / Paul Johnson

'Üstün, güçlü bir çalışma... Muhteşem bir başarı.'
Arthur Herzbergi
The New York Times Book Review
'Johnson bir tek kitapla olağanüstü nicelikte yararlı bilgiler sunuyor ve yahudi tarihi hakkında gerçekçi bir tarzda konuşuyor'
Armando Momigliano
The New Yorker Review of Books
'Johnson konusuna tek kitaplık profesyonel hikayelerin hiçbirinde rastlanmayacak bir canlılık verdi. Tarzının dramatik olmasına rağmen yapay duygusallıktan uzaktır ve gerçekler saptırılmadan tamamı tarif edilmiştir.
John Gross
The New York Times
(başlangıç: 25 Aralık 2008)
14 Aralık 2008 Pazar
11 Aralık 2008 Perşembe
Leo Huberman

1938’de Colombia Üniversitesi’ne bağlı New College’ın sosyal bilimler bölümü başkanlığına atandı. İki yıl sonra PM gazetesinde çalışmaya başladı, daha sonra da U.S. dergisinde köşe yazarı oldu. 1942-1945 arasında Ulusal Denizcilik Sendikası’nın halkla ilişkiler ve eğitim yönetmenliğini yaptı. 1945-46 yıllarında Reynal ve Hitchock yayınevinin danışmanlığını üstlendi.
1949’da kurucuları arasında bulunduğu dergi kısa sürede uluslararası öncü marksist dergiler arasında yerini aldı. 1966’da dergi ve yayımcılara eski İtalyan direniş hareketi öncülerinden bir komite tarafından verilen ve daha önce Jean-Paul Sartre’a verilen Omegna Ödülü’nü kazandı. Ödülün veriliş gerekçesi, yazarların kapitalizme ve emperyalizme karşı açılan savaşa olan katkılarıydı.
Montyhly Review yayınevi, 1952’de Huberman ve Sweezy’nin bir raslantı sonucu I.F Stone ile karşılaşmalarının bir ürünüdür. Stone’un, bir kitap yazdığını, fakat bu dönemde egemen olan Mc Carthy’cilik yüzünden bastıracak bir yayımcı bulamadığını söylemesi üzerine kurulan yayınevinin bastığı ilk kitap Stone’un “Kore Savaşı’nın Gizli Tarihi” adlı yapıtı oldu. Yayınevini ölünceye değin Huberman yönetti.
Tarihi iktisat kuramıyla ve iktisat kuramını tarihle açıklamanın gerekli olduğunu düşünen bu anlayışıyla pek çok ürün veren Huberman, 1932’de yayımladığı “Biz Halk” kitabıyla ABD tarihini, 1936’da yayınlanan “Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla” adlı çalışmasıyla Ortaçağ’dan 20. yüzyıla değin Avrupa iktisat tarihini, sıradan insanların da anlamasına özel göstererek, benzer bir anlatımla işlemiştir. İncelediği tarihsel dönemlerin toplumsal ve iktisadi bu temel üstüne gelişen düşünceler ve eylemler arasındaki ilişkileri ustaca çözümleyen Huberman’ın bu kitabı birçok dile çevrilmiştir.
Devrimden sonra Küba’yı birçok kez ziyaret eden Huberman, Fidel Castro, Che Guevara ve diğer önderlerle yakın ilişkiler kurmuş ve Paul Sweezy ile birlikte bu ülke üstüne iki kitap yazmıştır.
Feodal Toplumdan Yirminci Yüzyıla / Leo Huberman

(başlangıç: 11 Aralık 2008)
(bitiş: 14 Aralık 2008)
10 Aralık 2008 Çarşamba
Lord Arthur Savile'in Suçu / Oscar Wilde

İmbikten geçmiş zekânın ironisi.
(başlangıç: 10 Aralık 2008)
6 Aralık 2008 Cumartesi
Raoul'un Tavsiyeleri..
Sade, Fourier, Babeuf, Marx, Lacenaire, Stirner, Lautréamont, Léhautier, Vaillant, Henry, Kronstadt
5 Aralık 2008 Cuma
Raoul Vaneigem

1934 yılında Lessines'de (Hainaut) doğan Raoul Vaneigem, 1952'den 1956'ya dek Brüksel Özgür Üniversite'de Romen filolojisi dersleri verdi. 1961'den 1970'e kadar Sitüasyonist Enternasyonal'in faaliyetlerine katıldı. 1967 yılında Traité de savoir-vivre à l'usage des jeunes généerations'u [Gençler İçin Hayat Bilgisi El Kitabı] yayımlandı. Le livre des plasisirs (1979) [Zevkler Kitabı] ve Adresse aux vivants sur la mort qui les gouverne et l'ooportunité de s'en défaire (1990) [Canlıları Yöneten Ölüm ve Ölümden Kurtulma İmkânı Üzerine Canlılara Hitap], ilk kitabın eleştirel devamlarıdır.
Ayrıca, Le mouvement du libre-esprit [Özgür Düşünce Hareketi], (1986) ve Scutenaire (1991) adlı kitapları da vardır.
Gençler İçin Hayat Bilgisi El Kitabı / Raoul Vaneigem

Hangi toplumsal düzeyde yaşarsak yaşayalım kaçamayacağımız bu gündelik hayat sıkıntısının köklerini deşen Gençler İçin Hayat Bilgisi El Kitabı, çürüyen gündelik hayatlarımızda devrimin imkanlarını sunuyor bizlere...
"Hayatta kalmak için çalış, tüketmek için hayatta kaş!" Bu cehennemi döngüde yaratma tutkusuna, hazza yer yoktur. Her üretkenlik çağrısı, köleliğe bir çağrıdır. Niceliksel olan, iktisadi olan, kamusal ve özel yaşamı tahakkümü altına almıştır. Maddi-manevi herşeyi tüketme yeteneğimiz hiyerarşinin basamaklarını çıkış hızımızı gösterir. Bizlere, yani toplumsal atomizasyonun kullanılır hale getirdiği küçük "yurttaşlar"a toplumsal roller öğretilir. Tam olarak benimsenen her rol gösteri hiyerarşisinde yükselmeyi sağlar. Yaşam hazzındaki niteliğin yerini hızla dayalı nicelik almıştır.
Rasyonel aklın zaferiyle birlikte "öbür dünyada kurtuluş" inancı, yerini "daha mutlu yarınlar" umuduna bırakmıştır. Kutsal dava, bilim, ilerleme adına ıstırap, şehitler ve kayıp kuşaklar...Her iki durumda da es geçilen şey, içinde bulunduğumuz andır, şimdiki zamandır, gündelik hayatımızdır.
Hayat yaratıcılık (kendini gerçekleştirme), aşk (iletişim), ve oyundur (katılım). Bu üç projenin birbirinden ayrıldığı yerde iktidar yeşerir; baskısı artar.
Gündelik hayata açıkça değinmeden, aşktaki yıkıcılığı ve zorunlulukların reddindeki olumluluğu anlamadan devrimden söz edilemez.
Bir insanın yirmi dört saatinde tüm felsefeden daha fazla gerçek vardır! İnsan, günün her saatinde yaratıcılığını yaşayabilir. Kendiliğindenlik, yaratıcılığın varoluş tarzıdır, dünyayı değiştirme isteminin, şiirin önkoşuludur. Tek otorite, insanın kendi dolaysız deneyiminin bilincidir. Gündelik hayatta herkesin binlerce kez sergilediği yaratıcılık yanında sanat eserleri nedir ki?
Devrimci bir perspektif ışığında hayatı zenginleştirmek; vermenin zevkini yeniden keşfetmek, burjuva sınıfının ürünü olan mübadeleye karşı proletaryanın soylulardan miras aldığı armağanı öne çıkarmak, öznellikten ve benlikten yola çıkarak her şeyi yeniden inşa etmek, kölesiz efendi olmak, aşktaki hazzı toplumsal hayatta yeniden yaratmak anlamına gelir....
Gerçek katılıma dayalı yeni bir toplum, liderleri, hiyerarşiyi ve kendini kurban etmenin reddine; hakiki bir kendini gerçekleştirme özgürlüğüne ve saydam toplumsal ilişkilere dayanacaktır.
"Can sıkıntısından başka kaybedecek bir şeyimiz yok, oysa kazanacağımız haz dolu bir dünya var!" diyenlerin El Kitabı...
(başlangıç: 5 aralık 2008)
(bitiş: 10 aralık 2008)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Kuyucaklı Yusuf
"Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu, Bu da karısı idi. Muazzez'in varl...

-
Bu kitaptaki hikâyeler, Ryunosuke Akutagava’nın öykülerinden bir seçmedir. Büyük bir ustalıkla yazdığı çeşitli biçim ve içerikteki öyküleri...
-
Edmund Husserl , 8 Nisan 1859 'da Moravya'da Possnitz'de doğdu 27 Nisan 1938 'de Freiburg'da öldü. Berlin ve Viyan...
-
"Bu manasız ve yabancı hayatta bir tek şeye hakikaten sarılmış, hakikaten inanır gibi olmuştu, Bu da karısı idi. Muazzez'in varl...